Akciğerlerin dış yüzeyini ve göğüs kafesinin iç yuzeyini kaplayan plevra adı verilen iki katmanlı bir zar bulunur. Hemotoraks, bu plevra zarlarının arasına kanın birikmesiyle meydana gelir ve genellikle ciddi bir tıbbi acil durumu ifade eder. Kan birikmesi, akciğerin düzgün çalışmasını engeller ve hastanın solunum fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Hemotoraks, bir travma, hastalık ya da cerrahi müdahale sonucunda gelişebilir. Hemotoraksın en sık görülen belirtisi göğüs ağrısıdır ve genellikle ani, keskin bir ağrı şeklinde ortaya çıkar.

Hemotoraksın Nedenleri

Hemotoraksın birkaç farklı nedeni olabilir. Göğüs kafesine alınan darbeler, trafik kazaları, darbeler veya düşmeler sonucu kaburga kırıkları meydana gelebilir. Bu kırıklar, akciğerin çevresindeki kan damarlarını kesebilir ve kanamaya yol açabilir. Göğüse saplanan bir bıçak, mermi veya diğer kesici-delici aletler de doğrudan pleura zarlarını ve akciğer dokusunu hasarlandırarak kanama oluşturabilir.

Cerrahi müdahaleler sonucunda da bu durum görülebilir. Akciğer, kalp veya büyük damarlarla ilgili yapılan cerrahi işlemler sırasında, kan damarları zarar görebilir ve kanama meydana gelebilir. Bu kanama, cerrahi müdahale sonrası hemotoraks olarak birikebilir. Göğüs boşluğuna yapılan cerrahi girişimler veya sıvı çekme işlemleri sırasında da kanama riski vardır.

Akciğer kanseri veya diğer malign tümörler, akciğer dokusunu ve çevre dokuları etkileyerek kanamaya neden olabilir. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) veya tüberküloz gibi hastalıklar da zamanla akciğerlerde kanama ve sıvı birikmesine yol açabilir.

Aort damarındaki genişlemeler veya yırtılmalar, büyük bir kanama yaratabilir. Akciğerlerde kan pıhtıları nedeniyle damarların tıkanması ve yırtılması sonucu gelişebilir. Kan sulandırıcı ilaçlar (heparin, warfarin gibi) kullanan hastalarda kanama riski artar. Hemofili gibi kanama bozuklukları, akciğerlerde kanama ve sıvı birikmesine yol açabilir.

Hemotoraksın Tedavisi ve Cerrahi Müdahale

Hemotoraks tedavisi, kanamanın nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Tedavi genel olarak sıvının boşaltılmasını ve kanamanın kontrol altına alınmasını içerir.

Kan birikmesi çok fazla ise, bir göğüs tüpü yerleştirilerek kanın dışarıya boşaltılması sağlanır. Bu işlem genellikle acil olarak yapılır ve hastanın solunumunu rahatlatır. Eğer kanama devam ediyorsa veya sıvı boşaltılamıyorsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Göğüs kafesinin açılması ve kan damarlarının onarılması işlemi yapılabilir.

Torakotomi, göğüs kafesinin açılmasıyla yapılan bir cerrahi müdahaledir. Kanama devam ediyorsa, damarlar bağlanabilir veya hasar gören dokular onarılabilir. Daha minimal bir cerrahi olarak video yardımlı torakoskopik cerrahi de tercih edilebilir. Kanama bölgesine erişmek için küçük kesiler açılır ve kanama durdurulmaya çalışılır.

Hemotoraks, ciddi ve acil müdahale gerektiren bir durumdur. Hızlı tanı ve tedavi ile çoğu hasta iyileşebilir, ancak kanamanın kontrol altına alınmaması durumunda ölümcül sonuçlar doğurabilir. Hemotoraks, travmalar, cerrahi girişimler veya hastalıklar sonucu gelişebilir ve tedavi edilmeden bırakıldığında, akciğer fonksiyonlarını kalıcı olarak bozabilir.